Çalışanların içinde “COVİD-19” pozitif çıkması halinde sigorta bildiriminin nasıl yapılacağı birçok mali müşavir, muhasebeci veya işveren tarafından merak edilmektedir. Bazı işverenler veya sorumlular bu konuda bildirim yapıp yapılmaması konusunda kararsız kalmaktadır. Bu konuda bildirim yapılması gerektiği açıktır ve asla saklanmamalıdır. Bu durumda bildirimin nasıl yapılacağı konusu önem kazanmaktadır.
İşyerinde “COVİD-19 KORONA VİRÜS” teşhisi belirlenmiş bir çalışan bildirimi için 3 alternatif söz konusudur.
Personeller için (Kovid-19 Korana virüs) bildirimi yapılabilir.
Pier OSGB olarak konuyu sadece iş sağlığı ve güvenliği kanunu açısından değerlendirmek ve mevcut görüşlere göre neler yapılabileceği hakkındaki görüşlerimizi sizlerle kısaca paylaşmak istiyoruz.
Öncelikle “İŞ KAZASI NEDİR?, MESLEK HASTALIĞI NEDİR? Kanunda bunlar nasıl tanımlanmıştır.” Onlara göz atalım.
30.06.2006 tarihinde çıkan “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” ‘nun amacı sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişilerin güvence altına alınmasını sağlamaktır. Ayrıca bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemekte kanunun amaçları arasında yer almaktadır.
Bu kanunun 13 maddesine İŞ KAZASI İLE İLGİLİ konulara açıklık getirmektedir.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
(Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
Bu kanunun 14 maddesi ise MESLEK HASTALIĞI ile ilgili konulara açıklık getirmektedir.
sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu kanunun 15 maddesi ise HASTALIK VE ANALIK HALİNE ait konulara açıklık getirmektedir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
Konu ile ilgili kanun maddelerinin ilgili kısımlarını yukarıda belirttikten sonra ne yapılması gerektiği konusundaki görüşümüzü belirtelim.
COVİD-19 (KOVİD-19) ile ilgili en önemli konu bulaş yönteminin kesin ve net olarak belirlenmesinin zorluğudur. Ne yazık ki salgın ortamında corana virüs ile ilgili bulaşın kaynağı kesin olarak belirlenememektedir. Bu net olarak belirlenemediği içinde karar vermek ve nasıl bir bildirim yapılacağı konusunda farklı fikir ve görüşler ortaya çıkmaktadır. Genel olarak ortaya çıkan ve işverenlerin şu an uygulamaları ise aşağıdaki şekilde olmaktadır.
Corona (Covid-19) virüs taşıyan çalışan bildirimi nasıl yapılmalıdır? Öncelikle ilk bakılacak konu işyerinin sınıfı olmalıdır.
Eğer işyeriniz bir sağlık kuruluşu veya sgk bildirgesinde sağlık çalışanınız varsa,
çalışanınızda COVİD-19 POZİTİF çıkması halinda bildirimin genel olarak meslek hastalığı olarak yapılması gerektiğini düşünmekteyiz. Ancak sağlık çalışanı bu hastalığı işin yaparken kaptıysa ve bunun bir tutanak ile kayıt altına alınmış olması halinde iş kazası olarak yapılması da uygun olacaktır.
normal olarak bildirim yapılması (hastalık hali) şu an uygun görülmektedir. Çünkü iş kazası veya meslek hastalığı olarak yapılması ne kadar geçerli olacağı tartışma konusu olacaktır. Devlet konu ile ilgili olarak gerekli kaydı oluşturmaktadır.
Burada işverenin sorumluluğu kendisine COVİD-19 POZİTİF çıktığını bildirilen kişinin işte çalıştırılmaya devam etmesi veya bu belirtileri gösteren kişi ile ilgili gerekli önlemleri almaması sebebi ile diğer çalışanlarına hastalığın bulaşması halinde önem kazanacaktır.
Konu ile ilgili olarak farklı senaryo ve ihtimaller bulunmaktadır. Bu nedenle yukarıda yapılan önerilerek göre hareket edilebilir. Ve bakanlığı bildirim sonrası kayıt oluşturarak kesin karar verilebilir. İlgili kanuna göre halinde “Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”
İşverenlerin ve işyerindeki sorumluların merak ettiği bir diğer soru ise çalışanlarda COVİD-19 tespit halinde herhangi bir sorumluluklarının olup olmayacağıdır. Bu konuda mevcut kanun ve eklerine göre işveren ve işyeri belirli bir oranda sorumlu olacaktır. Bu oran işyerinde gerekli çalışma, alınan önlemler, işyeri çalışanlarına yeterli bilgilendirme ve işbaşı eğitimlerinin verilip verilmediğine, işyerinde acil durum planı yapılıp yapılmadığı, pandemi sonrası işyerindeki risk analizinin mevcut olup olmadığı gibi etkenlere bağlı olarak değişecektir
Yukarıdaki konularda kesin ve net kararın kurum tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle veya bu kanuna bir düzenleme yapılması ile belirlenmesi en iyi çözüm olacaktır.